Osmanlı döneminde Kızılbaş Kürtlerin Durumu ve Konumu
Kızılbaşların yoğun olarak bulundukları Dersim olarak adlandırılan ve Dersim Kürtlerinin atalarının yaşadığı Coğrafi bölge 16. yy Çemişgezek Beyliği sınırları içindedir. Çemişgezek Beyi Hacı Rüstem, Çaldıran Savaşı’nda Şah İsmail’in yanında yer almış. Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Savaşını kazanınca Hacı Hüsrev’i öldürtür ve yerine oğlu Pir Hüseyin’i Çemişgezek Beyliği başına getirir. Yurtluk, ocaklık statüsü ile Osmanlı idaresine dahil olur. Tanzimat dönemine gelinceye kadar merkezi idarenin etkisinden uzak özerk bir konumda yönetilmiştir. Kızılbaşların sığındığı güvenli bir bölge konumuna gelmiş. 17. yy’dan itibaren buraya bağlı aşiretler yeniden çevre yörelere yayılmaya başlamış. Bir Dersim bölgesi aşireti olarak Koçgiri Aşireti de Tanzimat reformlarının, merkezileşme politikası çerçevesinde iskan ve islah çalışmalarının hedefi ve konusu olmuş. Bu doğrultuda 1850 yılından itibaren, vergi tahsisi, asker alımı gibi gerekçelerle askeri tedbirlere maruz kalmış. Ancak Koçgiri aşireti de, Dersim aşiretleri gibi kontrol altına alınamamış ve itaat ettirilememiştir.
1876’da II. Abdülhamit (meşrutiyet ilan etme sözüyle) tahta geçmiş, kısa bir süre sonra 1877-1878 Osmanlı-Rus arasında 93 harbi meydana gelmiş. Bu savaş sonunda imzalanan Berlin Antlaşması ile bu coğrafyadaki halkların kaderlerini etkileyecektir. Kaybedilen topraklar çoğunlukla gayrimüslümlerin yaşadığı topraklardır. Abdulhamit imparatorluğu ayakta tutmak için Osmanlıcılık ideolojisinin yerini pan-islamizimle doldurmaya çalışmış. Devletten ayrılma talepleri olan Ermenilerin dışında Arapları ve Kürtleri İslam birliği, hilafet makamı gibi farklı politikalarla devlete bağlamak için geniş bir bürokrasi ağı kurar; demiryolları, karayolları, telgraf hatları yapılır. Rusların Doğu Anadolunun bir kısmını işgal etmesi, Ermenilerin desteği, radikal bazı Ermeni gruplarının İstanbul’da ve doğuda faaliyet göstermeleri ve Osmanlı’dan kopma istekleri II.Abdülhamit’i Ruslara ve Ermenilere karşı tedbir almaya yöneltir. Kürtler Halife-Sultan-İslam birliği çağrısına uyarak Ruslara karşı Osmanlıya destek olur. Kürtleri Ruslara, Ermenilere karşı kullanmak ve Kürtleri yine Kürtlere karşı kullanmak amacı ile 1890-91’de Hamidiye Alayları oluşturmuştur.
II. Abdulhamit döneminde kurulan Hamidiye Alaylarında Koçgirililere yer verilmiyor. Hamidiye Alayları projesi Sünni Kürtler ile Alevi Kürtler arasında yaşanan önemli bir kırılma olarak görülür. Dersim’de yaşayan halkların Alevi Kürt olması, bir kısmının Hrıstiyan olması, coğrafya şartlarının çetin olması olması, islam politikasının uygulanması önünde önemli sorun olarak görülür. Bölgede tashih itikat (inanç düzeltmesi) için girişimlerde bulunulur. Aşiret mektepleri açılır buraya Dersim ve Koçgiri Aşiretlerinden de öğrenci alınır. Bu uygulamalar “Kürt Milliyetci” bir ideolojinin öncülüğünü yapacak olan eğitimli bir yapının ortaya çıkmasında etkili olacaktır. Koçgiri Aşiret reislerinden Mustafa Paşalık ünvanı verilerek iyi geçinmek istenmişse de, bölgede gittikçe güçlenmesinden rahatsız olmuş ve Sivas valisi Gürcü Deli Reşit Paşa tarafından zehirlenerek öldürülmüş; yerine oğlu Alişan Bey ve Haydar Bey geçti.
II. Meşrutiyet ve 1. Dünya Savaşı Dönemi Türkçülük ideolojisinin örgütlü yapısı İttihat ve Terakki Fırkası (Partisi) girişimiyle 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edilir. Meşrutiyetin ilk dönemlerinde oluşan nispi yumuşama ortamında Kürt aydın ve yurtseverler tarafından İstanbul’da örgütleme çalışmaları yapılır ve 1908’de Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti Derneği kurulur. Kürt Teavün ve Terakki Gazetesi yayınlamaya başlarlar.
• Meşrutiyet ve Özgürlük çerçevesinde Osmanlı Devletinin birliği, o devletin sınırları içinde Kürtlerin Kürdistan’ın özgürlüğü idi.
• Ancak bu nispi yumuşama fazla uzun sürmedi
• İttihat ve Terakki yönetimi tamamen ele geçirerek 1913 yılından itibaren tam bir diktatörlük kurdu.
• Fransız ihtilali(1789-99) etkisi ile gelişen ulusal bilinç Balkanları etkilediği gibi,Osmanlı aydınları ile beraber Kürt aydınlarınıda etkilemiştir.
• 1900’ lü yıllar başında yayın ve örgütlenme alanında birçok Kürt Cemiyet ve Örgütlerinin kurulduğu görülmektedir.
• 1898 Kürdistan adlı ilk gazete Kahire’de Bedirxan beyin torunu Mithat bey tarafından çıkarılmıştır
• 1908 Kürt Terakki ve Teavün Cemiyeti
• Kürt HéviCemiyeti
• Kürdistan Cemiyeti
• Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti
• Kürt Talebe Hévi Cemiyeti
• Kürt KadınlarTeali Cemiyeti
• Kürdistan Teali Cemiyeti gibi Kürdistan’ın siyasal tarihinde önemli yerleri olan örgütler kurulmuştur.
Bu dönemde ayrıca çok sayıda gazete ve derginin yayınlandığı görülmektedir:
• Şark ve Kürdistan
• Kürt Teavvün ve Terakki Gazetesi
• Kürdistan
• Peyman
• Yekbun
• Hévi
• RojiKurd
• Jin
• Hetavi Kurd
gibi dergi ve yayınlar çıkarılmıştır.
Bu dönem aynı zamanda yeni başkaldırı ve isyan hareketlerinin başladığı dönemdir. Dönemin önemli bir olayıda 1912 Bitlis İsyanı olarak (Melle Selim, Seyid Ali ve Şéx Şabedin ayaklanması) Bitlis bölgesinde baş göstermiş ve yenilgiyle sonuçlanmıştır.
Kürt Hevi Cemiyeti kurulur. Hevi’nin Bşk. Dr. M.Şükrü Sekban Sekreteri Ömer Cemil Paşa’dır. Darahinli Tayip Ali Tarafından ilk şube Erzurum’da açılır. Rojı Kurd isimli dergiyi çıkarırlar. Babanzade İsmail Hakkı, Abdullah Cevdet, Menduh Selim, Yusuf Ziya, Kemal Fevzi, Necmettin Hüseyin, Süleymaniyeli Abdulkerim, Mikisli Hamdi yazılarını hazırlarlar. Roji Kurd kapanınca Hetawe Kurd isimli dergi çıkarılır. Daha sonra Jin dergisi çıkarılır, bu dergi Teşkilati İştimaye’yi kuran grubun yayın organı olur. 1918’de Kürt kulübü adı ile anılan ve Dıyarbakırda kurulan Kürd Teali cemiyetinin, 1000 üyesi vardır. başkanlığı Cemil Paşazade Kazım, ikinci Bşk. Dr. Cevdet, muhasip Çerçizade Kerim’dir. Aynı dönemde Alişer Koçgiri’de Jepin isimli bir gazete çıkararak bağımsızlık mücadelesi doğrultusunda mücadele yapar.
Osmanlı 1914 yılında bir enkaz durumunda olmasına rağmen Almanların yanında I. Dünya savaşına katıldı. Koçgiri savaşa katılmadı. Alişer Erzincan’a yerleşmiş olan Rus ordusuyla irtibat halindeydi. Koçgiri ve Dersim aşiretlerinin birleşmesini sağlayarak. Türk ordusunu Sivas bölgesinden atıldıktan sonra Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etmeyi düşünüyordu. Alişer’in bu yöndeki çabalarını öğrenen Osmanlı paşası (Vehip Paşa) önlem olarak Koçgiri reislerini Sivas’ta ordu merkezinde göz hapsine alır. 1917’de Rusya’da Ekim Devrimi gerçekleşir. Rus orduları Erzincan’dan çekilir. Vehip Paşa gözaltında tuttuğu aşiret reislerini serbest bırakır. 1918’de savaş bitmiş, Osman’lı Devleti savaştan yenik çıkmış. Osmanlı bünyesindeki halklar kendi kaderleriyle baş başa kalmıştır. 13 Kasım 1918 İtilaf devletlerince İstanbul işgal edildi. 1918 yılının bu atmosferinde İstanbulda Kürdistan Teali Cemiyeti kurulur, Jin gazetesi yayınlamaya başlar. Kürdistan Teali Cemiyeti Kürtler’i ayrı bir kavim olarak kabul ederek Wilson prensiplerinden faydalanmak isteyen milliyetci siyasi bir cemiyettir.
Koçgiri hareketinin oluşmasında bu cemiyetin etkinliği büyüktür. Ancak iç bölünmeler vs. nedenlerden dolayı yönetme ve yönlendirmede katkısı olmamıştır. Cemiyetin kurucu yöneticileri Seyit Ubeydullah’ın oğlu Seyit Abdulkadir, Emin Ali Bedirhan, Ferik Fuat Paşa, Ferik Hamdi Paşa, Seyit Abdullah, Mehmet Ali Bedirhan, Süleymaniyeli Mehmet Emin Bey, Hoca Ali Efendi, Avaslı Sefik Babanzade, Şükrü Babanzade, Fuat Fetullah Efendi, Mehmet Şükrü Sekban’dır. Haydar Bey, Alişan Bey ve Dr. Nuri de Kürdistan Teali Cemiyeti ile ilişki içindedir. Koçgiri’de bu derneğin şubelerini açarlar ve Jin dergisi dağıtılır. İstanbul’da kurulan bu dernekler ve yayınlanan gazeteler Kürt ulusal bilincinin gelişiminde önemli etkiler yapmıştır.
Dr. Nuri (1893-1973) Kürdistan’da örgütlenme çalışmalarına katılmak için 1918’de Koçgiri’ye gelir. Sivas aşiretleri veterinerliğine atanması uygun görülür. Bu tarihten itibaren Sivas, Koçgiri, Dersim bölgesindeki çalışmaları ile Kürt bağımsızlık savaşının başlamasında önemli rol oynar, ayrıca komutan sıfatıyla savaşın içindedir. Dr. Nuri Alişer, Haydar ve Alişan Beylerin önderliğinde Seyit Rıza ile bağlantılı olarak örgütlenme çalışmaları yoğunlaştırılır. Urmiye/İmranlı, Beypınar, Celallı, Sincan, Hamo, Zmara ve Domurca merkezinde Kürdistan Teali Cemiyetinin çalışmaları var. Dersim örgütlenmesini Alişer yürütmektedir. Dersim, Koçgiri bağlantısını Dr. Nuri sağlamaktadır. Dr. Nuri’nin Dersime gelişinden 6,5 ay sonra M.Kemal Padişahın görevlendirmesi ve İngilizlerin izniyle ordu müfettişi sıfatı ile Anadolu’ya geçer. (Mayıs 1919)
Buradaki çalışmaları sırasında haberdar olduğu Koçgiri ve Dersim’deki Kürt hareketinden rahatsız olur. Sivas’ta Alişan Bey ile görüşme yapar. Alişan Bey Wilson Prensiplerine dayanarak doğu vilayetlerinin Ermenistan’a verildiğini, Kürtlerin hakkının dikkate alınmadığını bu nedenle Kürdistan topraklarında Kürt yoğunluğu bulunan yörelerde nüfusun miktarı tespit edilmek üzere Osmanlı egemenliğine bağlı bir Özerk Kürdistan yönetiminin kurulması için siyasi heyetlerin görüşünü almak doğrultusunda çalışmalar yapmaktan başka bir amaçlarının olmadığını bildirir. M.Kemal bu sözlere karşılık Wilson prensiplerinin doğu milletlerinin azim ve iradesi karşısında paçavraya döndüğünü ve yırtılıp atıldığını kendisi ile Dersim temsilcileri sıfatı ile işbirliği yapılmasını önerir.
Seyit Abdulkadir‘in direktifi ile örgütlenme yapıldığını bildiğini Seyit Abdulkadir’in Ferit Paşa hükümetine alet olduğunu ve bir ingiliz uşağı konumuna düşmüş olduğunu belirtir. Kazım Karabekir’den aldığı bir telgrafla Binbaşı Noel’in Malatya’ya gelerek Ferit Paşa Hükümeti tarafından gönderilen Bedirhani ve Cemil Paşa ailelerinden bazı kimselerle, Elaziz valisinin Noel’le işbirliği yaptıklarını ve Sivas Kongresine bazı Kürt aşiretlerince saldırı planladıklarını bildiğini Alişan Bey’e söyler. Erzurum Kongresi’nde bütün Kürtlerin kendisine yardım sözü verdiklerini ve kendisinin doğu vilayetlerinin temsilcisi olduğunu belirtir. M.Kemal 23 temmuz – 7 ağustos 1919 Erzurum Kongresi’ni yapar. Meclisi Mebusan’ın yeniden toplanması için harekete geçilmesi, Mondros mütarekesinde belirtilen sınırlar içinde ülke bütünlüğünü korumak gibi kararlar alınır. 54 delegeden 22’si Kürd’tür.
1916’da bölgede görevli iken Kürt ağa ve şeyhleriyle olan ilişkisi ve tanışıklığı kürd katılımında etkili olmuştur. 4 eylül – 11 Eylül 1919 tarihleri arasında yapılan Sivas Kongresi sonucu artık İstanbul hükümetinden ayrı yönetim oluşmuştu. Oluşturulan Heyeti temsiliyenin dokuz üyesinden üçü (Hacı Mustafa bey, Sadullah Efendi, Nakşi Şeyhi Fevzi Efendi) Kürd’tü. M.Kemal Kürt Milli Mücadelesi karşısında pek ustaca yürüttüğü aldatıcı manevralar sayesinde Kürtleri aşiretleri birbirine düşürmüş, bazı çıkarcı Kürtler para, rütbe karşılığında Türklerin yanında yer almıştır.
Alişan Sivas mebusluğu adaylığından çekilir. Dr. Nuri Temsili Heyet Hükümetine Katılmayacağını bildirir. Dersimde Örgütün son derece kuvvetli oluşu ümitleri artırmış ve Dersimde büyük bir kaynaşma başlamış. Ankara Hükümetinden Kürdistan muhtariyetinin kabul edilme isteği ileri sürülmüş. Oysa 23 Nisan 1920 de açılan Ankara’daki mecliste 72 Kürt vekil var. bunlar seçimle değil atamayla vekil sıfatı almışlar. İtilaf devlet temsilcilerine telgraflar çekerek Türklerden ayrılmayacaklarını bildiriyorlar. Dersim’liler adına ayrıntılı bir rapor hazırlayarak Kürdistan Teali Cemiyeti vasıtasıyla itilaf devletleri temsilciliklerine gönderilir. Bağımsız bir Kürdistan kurulmasını istenir.
10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması imzalanır. Sevr ile Osmanlı Devleti Batılı Emperyal Devletlerce paylaşılır. Kürdistan coğrafyası emperyal devletlerin işgali altındadır. Sevrin 62. maddesinde sınırları net olarak belirtilmemekle beraber Fırat’ın doğusunda özerk bir Kürdistan kurulması öngörülür. 88. ve 93. madde ise Kızılırmaktan Kafkaslara kadar uzanan topraklarda -ki büyük bir bölümü Kürdistan topraklarını içeriyordu- Ermenistan Cumhuriyeti kurulması isteniyordu. Ermeniler ve Kürtler’i karşı karşıya getirdiği gibi uygulama şansı da yoktu. Sevr emperyal güçlerin böl ve yönet politikalarınca biçimlenmiş halkların talepleri dikkate alınmamış, esir milletleri efendilerine kopmaz zincirlerle bağımlı kılan bir anlaşmaydı.
Referanslar
Koçgiri Halk Hareketi, Araştırma Dizisi, Komal Yayınları
Koçgiri İsyanı; Sosyo-tarihsel Bir Analiz, Dilek Kızıldağ Soileau, İletişim Yayınları
Koçgiriler, Ali Kendav, Gün Yayıncılık
Kürdistan Üzerinde Emperyalist Bölüşüm Mücadelesi 1915-1925, İsmail Beşikçi, İsmail Beşikçi Vakfı Yayınları
Koçkıri Kırımı 1920-1921, Mahmut Akyürekli, Tarih Kulübü Yayınları
Dersim ve Kürt Milli Mücadelesine Dair Hatıratım, Vet. Dr. M. Nuri Dersimi, Özge Yayıncılık
Kürdistan Tarihinde Dersim, Dr. Vet. Nuri Dersimi, Dilan Yayınları
Yakın Doğu’da Koçgiri & Dersim Kızılbaş Kürd Soykırımı, Selahattin Ali Arik, Pêri Yayınları
1925’ten Önce Ayrılma Taraftarı Kürt Örgütleri, M. Malmîsanij, Vate Yayınları
Kürt – İslam Ayaklanması 1919-1925, Uğur Mumcu, Tekin Yayınevi
Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler, Hasan Yıldız, Doz/Hivda Yayınları
Sovyet Devletlerinin Kaynaklarında Kürt İsyanları, Mehmet Perinçek, Kaynak Yayınları
Kürt Tarihi Dergisi Osmanlıdan Cumhuriyete
Kürt Tarihi Dergisi 1915 ve Kürtler
Kürt Tarihi Dergisi Kürtlerde Aşiret
Kürt Tarihi Dergisi Türkiye Kurulurken Kürtler
Kürt ve Alevi Tarihinde Horasan, Mehmet Bayrak, Özge Yayıncılık