Lozan Antlaşması’na Giden Süreç ve Kürtler

Beko

Kürdistan Coğrafyası ve Kürtler

Kürtler coğrafya olarak Ön Asya ve Mezopotamya olarak adlandırılan bölgenin en eski halklarından biridir. Kürt Miri ve Tarihçisi Şeref Han’ın Şerefname isimli kitabında belirtmiş olduğu üzere ; Kuzeyde Hınıs ve Beyazıt’a,  batıda Çemişgezek, Malatya , Maraş ve Antakya’ya kadar uzanan, güneybatıda Kilis, Urfa, Mardin ve Cezire’ yi içine alan,  güneyde ise Musul, Süleymaniye, Sine (Senendaş), Kirmanşah ve Luristan’ , kuzeydoğuda da Mahabad ve Urmiye Gölü’ nü kapsayan bölge Kürtlerin Antik çağlardan beri yaşadıkları yurtlarıdır. 

Kürtler, 16. yy başlarında dönemin Safavi ve Osmanlı gibi iki güçlü devleti arasında kalınca büyük bir kısmı Osmanlı ile ittifak yapmış, şöyle ki;

  • Kürtler, 1514 Amasya Antlaşması ile ırsi haklarının yani geçmişten gelen hakları olan otonom statülerinin süresiz devamı, topraklarının bağımsız olarak kendileri tarafından yönetilmesi şartıyla İdrisi Bitlislinin aracılığı ile Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim’ le anlaştılar.
  • 15 Hükümet, Otuz kırk yurtluk, ocaklık ve sancakları vardı.
  • Bu ittifak Osmanlının Halifeliği almasına ve Doğuya açılmasını sağlamış.

Osmanlılarla Safaviler arasında 1639’da imzalanan Kasr-i Şirin antlaşmasıyla Kürdistan Coğrafyası’nı olduğu gibi Kürdistan halkını da ikiye bölmüştür.  Bu Kürdistan coğrafyasının ilk bölünmesidir. 1500 yıllarından 1850’lere kadar 350 yıllık süre içinde Kürtler, Osmanlı ve Safaviler arasındaki ilişkilerde gelgitler yaşanmış, Kürt feodalitesi söz konusu yabancı güçlere karşı ayakta kalabilmek için, zaman zaman güçlerden birinin yanında olup, diğer Kürt beyliklerine karşı tavır almıştır. Geçmişten gelen bu politik tavır Kürt politikasında günümüzde de süre gelen ve ulusal çıkarlarımıza zarar veren, ulusal bağımsız bir politika oluşmasını engelleyen hastalıklı bir yapı olarak önümüzde durmaktadır.

Avrupa’ da kapitalist ilişkilerin gelişmesi, ulusal değerlerin gün yüzüne çıkması halklar hapishanesi olan Osmanlı İmparatorluğu’nu da etkilemiştir. Kapitalizmin şafağında, batıda ulus devletlerinin oluşmaya başladığı sırada, 19. yy başlarında Osmanlı Padişahı II. Mahmut (1808-1839), Osmanlı birliğini sağlamak amacıyla merkeziyetçi politikalar uygulamaya başlar, ancak bu politikalar, birliği sağlamadığı gibi başta Balkan halkları olmak üzere çeşitli halkların imparatorluktan ayrılma sürecini başlatır.  Bunun bir sonucu olarak da Kürt beylikleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 19.yy başından sonuna kadar süren çatışmalı bir süreç yaşanır.

Kürt beylikleri ile 19. yy başından sonuna kadar çatışmalı bir süreç yaşanır:

  • 1806 Abdurahman Paşanın Baban Ayaklanması
  • 1830 Revanduzlu Mehmet Paşa Ayaklanması
  • 1842 Bedirhan Bey Ayaklanması
  • 1854 Yezdan Şer Ayaklanması

Modern anlamda bir Kürt milli bilinci taşımasa da genel olarak Kürt mücadelesinin bu dönemde başladığı söylenebilir. Ulusal nitelikte Kürt mücadelesinin, Şeyh Ubeydullah Nehri önderliğinde 1880 gerçekleşen başkaldırıyla başladığı kabul edilir.Bağımsız bir Kürt Devleti kurmayı amaçlamıştır. Hem Osmanlıyı, hem de İran’ı etkilemiş. Rusya ve İngilizlerin çıkarlarına ters düşmesi nedeniyle tüm bu güçlerin desteği ile bastırılmıştır. Kürdistan’ın dört bir yanında ayaklanmalar başkaldırılar başlar.Ayaklanmalar birinci Dünya savaşına kadar devam etmiştir.

  • 19. yy sonlarına doğru II. Abdulhamit İslam birliği, İslam kardeşliği anlayışı ile Rus ve Ermenilere karşı kullanmak amacıyla, Hamidiye Alaylarını kurup, Aşiret mekteplerini açar. Bu girişimle Kürtleri Osmanlıya bağlı tutarken sonuçları Kürtlerin aleyhine olur. Kürt Aydınları Kürtlerin sosyal, toplumsal ve kültürel aydınlanması için çalışmalar başlatır.1898’de ilk Kürt gazetesi KÜRDİSTAN yayınlanır. 1900 KÜRDİSTAN AZM-İ KAVİ cemiyeti kurulur.

II. Meşrutiyet kısmi özgürlük ortamında;

  • 1908’de Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti
  • 1910 Kürt Neşri Maarif Cemiyeti
  • 1912 Kürdistan Teşriki Mesai Cemiyeti
  • 1912 Kürt Talebe Cemiyeti Hevi adlı örgütlerdir.

Fazla varlık gösteremeden savaşın başladığı dönemde kapanmış veya kapatılmışlardır. Uzun dönem faaliyet gösteremeseler de Kürtlük bilincinin gelişmesinde önemli rol oynamışlardır.

Birinci Dünya Savaşında Kürtler ve Kürdistan Üzerindeki Emperyal Hesaplar

I. Emperyalist paylaşım savaşı 1914 de Emperyal güçlerin daha fazla toprak , daha fazla sömürge edinebilme isteklerinin gereği olarak başlatılmış, 1918’ e kadar devam eden savaşın ilk yıllarında Büyük Britanya, Fransa, Çarlık  Rusyası birlikteliği, bunun karşısında da Almanya, müttefiki Avusturya – Macaristan  İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ittifaka daha sonra İtalya, ABD ve irili ufaklı birçok devlet de müdahil olmuştur. Savaşta Almanya ve müttefikleri yenilmiştir. bu savaş sırasında Avusturya- Macaristan, Osmanlı , Rus İmparatorlukları parçalanmıştır, bunların dağılmasıyla yeni  devletler ortaya çıkmıştır. Avusturya- Macaristan imparatorluğunun dağılmasıyla oluşan Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya, Yugoslavya gibi. Osmanlı İmparatorluğu’ nun dağılmasıyla ise Arnavutluk, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin, Suudi Arabistan, Kuveyt, Yemen, gibi devletler meydana gelmiştir. Bunlardan Irak, Ürdün, Filistin Büyük Britanya’nın , Suriye ve Lübnan ise  Fransa’ ya bağlı manda ( sömürge ) devletleri olmuştur. Osmanlı iktidarı ise İttihat ve Terakki Cemiyeti paşaları tarafından ele geçirildiğinden, Osmanlıyı Almanya yanında I. Dünya savaşına sokmuşlar ve on binlerce Kürt, Rus savaşına sürülmüştür. 1915’te yine İttihat ve Terakki Cemiyeti hükümeti tarafından Ermeni tehciri ve katliamı başlatılmış, bazı Kürt ağa ve beyleri bu operasyonlarda kullanılmış ve iki halk birbirine kırdırılmıştır.

1917 yılında Çarlık Rusyasında meydana gelen Ekim Devrimiyle, Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği kurularak Çarlık Rusyası’nın ülke toprakları, ülke sınırları mümkün olduğu kadar az kayıpla korunmuştur. Rusyadaki devrimle emperyalist güçlerin kirli planları ve gizli antlaşmaları da deşifre olmuştur.  İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusya arasında 1915 de başlatılan işgal planları ve 1916 yılında yapılan ”Sykes Pikot antlaşması”yla Kürdistan topraklarının, Muş, Van, Bitlis’ in yanı sıra Cizre’den Urmiye’ nin güneyindeki Mergever’ e kadar olan kesimi Ruslara, Kayseri, Sivas, Harput dahil Adana, Antep, Maraş, Urfa, Mardin, Diyarbakır ve Musul Fransızlara, Kerkük bölgesi ise İngiltere’ye bırakıldı. Savaş sürecinde Rusların Kürdistan topraklarına girmesini gerekçe gösteren İttihat ve Terakki Cemiyeti hükümeti, o bölgedeki bir milyon Kürdü göçe zorlayarak Kürt tehciri yaptı. Rusya’daki yeni hükümetin eski anlaşmaları iptal etmesi üzerine Sykes Pikot hükümsüz kaldı. Rus ordusunun bölgeden çekilmesi ise durumu temelden değiştirdi. Batılı emperyalistler Osmanlı mirasını paylaşım işini yeniden ele aldılar.

Kuzeyden, güneye, batıdan, doğuya tüm Kürdistan coğrafyası, Kürt halkına ait olmayan bir savaşın ortasında kalmış savaştan sonra da Kürdistan coğrafyasında savaş bitmemiştir. Kürt önderlerinde Osmanlıcılık anlayışının devam etmesi ve Kürt coğrafyasında, batılı güçler tarafından Ermenistan Devleti kurulması çalışmaları karşısında paniğe kapılan Kürtler, belli bir oranda Türk ulusal mücadelesine destek vermiş ve aldanma böyle başlamıştır. Kürtlerin önemli bir kısmı, müslüman kardeşliği temelinde, büyük Ermeni Devleti kurulması tehlikesine karşı Osmanlı ve Hilafet çatısı altında birlikten yana tavır koydular.

İşgal döneminde özgürlükleri için mücadele eden Kürtler de üç parçada farklı güçlere karşı direnmek zorunda kalmışlar. İran’da Smail Şikako (Simko) liderliğinde İran monarşizmine, Güney’de Şeyh Mahmut Berzenci önderliğinde İngiliz Emperyalizmine, kuzeyde Türk milliyetçi hareketine karşı Kürdistan Teali Cemiyeti, güçleri oranında direndiler. Bu parçalı ve bölünmüş direnişler, asıl mücadelenin başarıya ulaşamamasındaki en büyük sebeplerdendir.

 

Referanslar

Kürtlerin Öteki Tarihi, Ayşe Hür
Kürt Tarihi Dergisi Küresel Siyasette Kürtler
Kürt Ünlüleri, Nevin Güngör Reşan
1925’ten Önce Ayrılma Taraftarı Kürt Örgütleri, M. Malsimanij
1918-1923 Mondros’tan Lozan’a Kürtler, Celal Temel
Kürtler ve Kürdistan, Kemal Burkay
Kürdistan Üzerinde Emperyalist Bölüşüm Mücadelesi (1915-1925)
1925 Hareketi Azadi Cemiyeti, Tahsin Sever

Paylaş
Yorum yazın*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir