Bir araya gelmiş bir toplululuğu anlamak; ne amaçladığı ve bu amacını kimlerle gerçekleştirmek istediği sorularına verilen cevaplarla anlaşılır.
YEKSER bu amaç doğrultusunda bir çıkış metni olarak amaçlarını ve yapmak istediklerini ortaya koyan “Başlarken” ile yayın hayatına başladı.
Temel görüşlerin ifade edildiği Başlarken yazısındaki bir dizi başlığı tekrardan incelemek, detaylandırmak gerektiğini düşünüyorum. Bu doğrultuda YEKSER’in bu çıkış metninde ne anlaşılması gerektiğini, yaptığı farklı vurgulara değinen yazılarla kendi zaviyemden değerlendirmeyi önemli görüyorum. Bu yazı serisi, benim YEKSER’im Başlarken yazısında ortaya görüşlerden ne anladığım ve bu çerçevede neler yapmamız gerektiğine dair olacak.
Ortak Bir Tartışma Kaidesi Yaratmak İçin Bir Yayın Politikası
YEKSER bağımsız birleşik Kürdistan’ın kurulmasının Kürdistan’ın özgürlüğünün yegane koşulunun olduğunu düşünenlerin bu koşulu sosyal, tarihsel ve politik olarak tartışmak istediği bir tartışma platformudur.
YEKSER’i sahiplenenler, ona katkıda bulunanlar Kürdistan hakkında tüm görüşlerinde ortaklaşmış, siyasi birliğini sağlamış değildir. Bizleri YEKSER etrafında buluşturan, üzerinde durduğumuz temel kaide “bağımsız birleşik Kürdistan”dır. Bu bağlamda, YEKSER’e katkıda bulunmak, YEKSER’i sahiplenmek; bağımsız birleşik Kürdistan’ın gerçekliği ve gerekliliği tartışmasına katkı sunmanın dışında bir şey ifade etmemelidir.
“YEKSER’in muhatapları kimdir?” sorusunun cevabı da bu temel amaç ortaklığıyla anlaşılabilir. YEKSER bağımsız birleşik Kürdistan’ı tartışmak isteyen herkes için vardır. Temel görüşlerimiz ve yayın politikamız yapacağımız çalışmalarda referansımız ve üzerinde durduğumuz kaide olacak. Zira temel görüşlerimiz kısmında ifade edildiği gibi “Bağımsız birleşik Kürdistan mücadelesini savunan güçlerin; bir araya gelme, birlikte hareket etme, birbirini bulma ve güçlü bir bağımsızlıkçı çizgiyi açığa çıkarma ihtiyacı vardır.” Bu kaide dışında bizi ayıran farklı görüşlerimizin olması elbette doğaldır. Fakat bu siyasi ayrılıklar “bağımsız birleşik Kürdistan” davasını birlikte savunmamız ve tartışmamız önünde engel değildir. Aksine, hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, birleşik Kürdistan’ın bağımsız bir devlet olması gerektiğini savunanlar en çok birbirleriyle konuşmalı, tartışmalıdır. Zira bir tartışma ancak karşılıklı tarafların aynı hedef doğrultusunda hareket ettiği/etmek istediği zaman anlamlı somut sonuçlar ortaya çıkarır.
Ortak tartışma çizgilerimizi sade fakat güçlü görüşlerimizle ifade etmemizi ön plana çıkaracak şekilde tartışmalar yürütmeli, bu temel kaideyi bir arada duruşumuzun harcı olarak görmeliyiz.
Siyasi Sorumluluğun Bilincine Varmak İçin Bir Yayın Politikası
YEKSER’de tartışılmak istenen “bağımsız birleşik Kürdistan” politik bir hedeftir. Kürdistan’ın ezen ulus devletlerince yutulmasını tarihsel bir haksızlık, kültürel bir yok sayma ve Kürdlerin bir dizi sosyal haklarının gaspı olarak görmüyoruz. ”Bağımsız birleşik Kürdistan” bizim için ezilen bir ulusun kendi kaderini tayin etme, devlet kurma hedefini ifade eder. Politik olan tüm hedefler gibi bağımsız birleşik Kürdistan’ın kurulması da örgütlü bir mücadeleyi şart koşar. Bağımsız birleşik Kürdistan ancak örgütlü güçlerin savunacağı ve mücadelesini verebileceği bir hedeftir.
YEKSER ise örgütlü bir gücün politik kimliği yahut yayın organı değildir. Bu anlamıyla, yaptığımız çalışmayı önemli ve kıymetli bulsak da kendimizi bağımsız birleşik Kürdistan mücadelesi veren bir odak olarak görmemeli, kolektif birlikteliğimizi örgütlü bir güce ikame eden bir yanılgıya düşmemeliyiz. Bu nedenle, bağımsız birleşik Kürdistan’ı tartışırken aktif olarak örgütlü mücadele eden akımları bizzat hedef tahtasına almayı doğru bulmamalı, örgüt düşmanlığı olarak değerlendirmeliyiz. Zira, örgütlü bir gücün eleştirisi başka bir örgütlü mücadeleyi, adresi işaret eden bir çağrıyla bitmek zorundadır. Yayın politikasında ifade eden şu görüşleri de bu çerçevede ele almak gerekir: “Bağımsız birleşik Kürdistan’ı savunmayı Kürdistan’da siyasi mücadele yürüten farklı örgütlü güçleri eleştirmeye indirgenemez. Öte yandan bireysel imzalarla var olan bir yayın faaliyeti çerçevesinde ise, örgütlü mücadele verenlerin hedef tahtasına oturtulması, mücadele kırıcılık yapılması düşünülemez.”
Bağımsız birleşik Kürdistan tartışmasının herhangi bir örgütlü gücün “karşıtı” “anti’si” olarak ele alınmaması bir zorunluluktur. Fakat şu da bir gerçektir ki bugün Kürdistan’da “Bağımsız Birleşik Kürdistan” hedefini önüne koymuş bir siyasi hareket de yoktur. Böyle bir hareketin olmayışı örgütsüz grupların, bireylerin bağımsız birleşik Kürdistan’ı, bu hedefi taşımayan örgütlü güçleri yermek için “bahane” etmesinin karşısında olmak gerekir. YEKSER’de çalışma yapacağımız süreçte de bunu olabildiğince vurgulamalı, bağımsız birleşik Kürdistan mücadelesi vermenin siyasi sorumluluğunun ne olduğunu unutmadan, böyle bir mücadeleyi veriyormuşuz gibi düşünmeden hareket etmek gerekir.